ŞENGÜN’E FETÖ KUMPASI MI?

Giresunlu Sanayici Halil İbrahim Şengün'ün 16 evi ve 31 yıllık tapulu dükkanı sahte belgelerle elinden mi alındı?

GÖLCÜK’TE SKANDAL! 

Giresunlu iş insanı ve Şengün Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Halil İbrahim Şengün’ün başına gelenler Türkiye’de yargı ve tapu güvenliği adına endişe verici. İddialar korkunç: 31 yıllık tapulu dükkanı ve 16 gayrimenkulü, sahte belgeler ve şüpheli mahkeme kararlarıyla zorla elinden alındı!

SAHTE TAPU OYUNU MU, ORGANİZE GASPA MI?

Şengün, geçtiğimiz günlerde Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu suç duyurusunda çok çarpıcı ifadelere yer verdi: “16 evi ve iş yerinin sahte imzalarla başkalarının üzerine geçirildiğini, FETÖ bağlantılı bir yapı tarafından hedef alındığını, 31 yıldır elinde bulunan tapulu dükkanının, bilgisi dışında el değiştirdiğini” söyledi.

"HES'İMİ KAPATTILAR, ŞİMDİ TAPULARIMA ÇÖKTÜLER!"

Çanakçı’da yaptığı HES (Hidroelektrik Santrali) projesinin de önce hukuksuz şekilde kapatıldığını anlatan Şengün, bu kez de şirket varlıklarına saldırıların başladığını kaydetti! Şengün, "2008 yılından beri bir kumpasın içindeyim. Şimdi topyekûn şirketime ve mal varlığıma saldırıyorlar" diyerek isyan ediyor

OPERASYONUN PERDE ARKASINDA KİM/LER VAR?

Giresunlu sanayici Halil İbrahim Şengün’ün başına gelenler, adeta akıl almaz bir senaryoyu andırıyor! Önce milyonluk HES projesi kapatıldı, ardından 31 yıllık dükkanı ve tam 16 ayrı ev ve işyeri, sahte tapularla başkalarının üstüne geçirildi!

Şengün, 23 Eylül’deki sosyal medya paylaşımında ise olayla ilgili olduğunu iddia ettiği bazı isimleri paylaştı. O isimler arasında Giresun siyasetinde etkili bir ismin dışında FETÖ’den aranan kişilerin de olması dikkat çekici olarak yorumlanıyor,.

ŞOK İDDİA: FETÖ BAĞLANTILI ÇETE Mİ?

Merkezi Kocaeli’nde bulunan Şengün Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Halil İbrahim Şengün, FETÖ bağlantılı kişiler tarafından hedef alındığını söyleyerek Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Şengün, sahte imzalarla 16 gayrimenkulünün elinden alındığını, tapularının izinsiz şekilde devredildiğini belirterek; “Beni ancak öldürürlerse bu dükkana girebilirler!” diyerek rest çekti.

KAMERA SİSTEMLERİNE SABOTAJ! 

23 Temmuz 2025’te yurt dışına çıkan Şengün, dönüşünde tam anlamıyla bir yıkımla karşılaştı. İddiaya göre; dükkânına yapılan saldırılarda güvenlik kameralarının ana kartları yakılarak sistemler çalışmaz hale getirildi, içerideki değerli teçhizat sokağa fırlatıldı.

4 Eylül'den bu yana saldırılar sistematik şekilde devam ediyor. Dükkanın kapı kilitleri gizlice değiştirildi, içeriye kimliği belirsiz kişilerce malzeme konuldu, giriş çıkış engellendi.

31 YILLIK TAPU BİR GECEDE NASIL EL DEĞİŞTİRDİ?

Şengün, Değirmendere Cumhuriyet Mahallesi’nde 1994’ten beri sahibi olduğu dükkânın tapusunun sahte belgelerle başkasına devredildiğini öne sürdü. Tapu müdürlüklerinin, noterlerin ve adli mercilerin bu olayda nasıl devre dışı kaldığı ise akıllarda büyük soru işareti bıraktı.

“Ben bu dükkanı satmadım, tapumu devretmedim! Bu bir çetenin işi! Adaletten kaçamayacaklar!” diyen Şengün, hukuk önünde hesaplaşma sözü verdi.

 “FİZİKSEL SALDIRIYA UĞRADIM, KOLUM KANADI, POLİS İZLEDİ!”

28 Ağustos’ta yaşanan olay ise bardağı taşırdı. İddiaya göre, dört kişi Şengün’ün dükkan kapısını kırarak içeri girdi, şirket araçlarını dışarı çıkarırken Şengün’e fiziksel saldırıda bulundu. Kolunun yaralandığını belirten Şengün, tüm olayları video ve fotoğrafla belgeleyerek savcılığa sundu.

ŞENGÜN: “SAVCILAR VE POLİSLER GÖREVİNİ YAPMIYOR!”

Olaylarla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını söyleyen Şengün, sert çıktı: “Gerekli işlemi yapmayan savcı ve polisler de bu gasp olayına ortaktır! Sessiz kalan herkes yargı önünde hesap verecek!”

Şengün ayrıca, evine yapılan polis baskınında eşinin tehdit edildiğini, namaz kıldığı seccadeye ayakkabıyla basıldığını da iddialarına ekledi.

SAHTE MAHKEME KARARIYLA MÜLK GASP MI EDİLDİ?

Şengün,  kolluk kuvvetlerinin ve bazı yargı mensuplarının bu gasp olaylarında aktif rol oynadığını iddia ediyor.

“BENİ ANCAK ÖLDÜRÜRLERSE GİREBİLİRLER!”

Şengün, tapulu mülküne zorla giren, kendisini darp eden ve gasp eden kişilerin kimliklerinin tespit edilmediğini söylüyor.

Şengün; “Beni ancak öldürürlerse dükkânıma girebilirler. Bu bir FETÖ operasyonudur. Sahte belgelerle oynanan oyunu hukuk önünde bozacağız” diyerek mücadeleyi sürdüreceğini açıkladı.

"SATMADIM, DEVRETMEDİM, TAPULARIMI HİLEYLE ALDILAR!"

“Kimseye ev ya da dükkan satmadım. Satış görünüyorsa sahtedir. Mahkeme kararı sahte yazılarla alınmış” diyen Şengün, Giresun’daki 2 hakimin sahte yazılar düzenlediğini ve bu sayede gaspın yasal gösterilmeye çalışıldığını ileri sürdü.

Şengün, bu hakimlerin sahte kararlar düzenleyerek tapu devrinin önünü açtığını, “mahkeme kararı satın alındı” diyerek yargı içindeki FETÖ yapılanmasına dikkat çekti.

SİSTEMATİK GASP MI, YARGIYI YANILTMA PLANI MI?

Bu iddialar doğruysa Türkiye'de tapu güvenliği, adalet sistemi ve mal güvenliği sorgulanmalı.

– Tapu kayıtları nasıl değiştirildi?

– Sahte imzalarla işlem yapılırken noter ve tapu müdürlükleri ne yaptı?

– Mahkeme kararı nasıl, hangi belgelerle verildi?

– FETÖ bağlantısı gerçekten var mı?

SONUÇ NE OLACAK?

Halil İbrahim Şengün’ün dilekçesindeki iddialar, sadece bireysel bir mağduriyet değil, sistematik bir gasp planı şüphesi yaratıyor.

📌 Şengün, tüm gelişmeleri sosyal medya üzerinden paylaşarak kamuoyunu bilgilendiriyor.

📌 Henüz hiçbir yasal işlem yapılmamış olması, “güçlü bir koruma mı var?” sorusunu akla getiriyor.

🔍 Biz de sürecin takipçisiyiz. Detaylar geldikçe kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.

TÜRKİYE BU OLAYI KONUŞACAK!

Halil İbrahim Şengün’ün iddiaları, yargı, emniyet ve tapu sistemine kadar uzanan bir "mülk gaspı organizasyonu" şüphesini gündeme taşıdı. 

Elinde belgeler ve görüntüler olan Şengün, sosyal medya üzerinden sesini duyurmaya devam ederken, kamuoyu da bu gelişmeleri merakla takip ediyor.

📰 Bu haber, Halil İbrahim Şengün'ün kamuoyuna ve savcılığa yaptığı suç duyurusu temel alınarak hazırlanmıştır. Tüm iddialar yargıya taşınmış olup, gelişmeler oldukça kamuoyu bilgilendirilecektir. Suçlanan kişi ve kurumların cevap hakkı saklıdır.